Friday, June 26, 2009

Michael Jackson Tribute

ABC Ed Sullivan Show 1970



from Union Square... in NYC... 26.06.09... 11pm...

Tuesday, June 23, 2009

NYC Musicians...

Memory of Micheal Jackson...


Aslında bu postu çok farklı tamamlamayı düşünüyordum ama bir anda gelen haberle kararımı değiştirdim ve efsane Micheal Jackson'un anısına NYC'nin simgesi sokak müzisyenlerini paylaşmak istedim ki önümüzde ki hafta içerisinde eminim bir çok etkinlikler olacaktır ki takipteyim... ve de gariptir gerçekten üzgünüm...
......

Ölüm haberi yerel saat ile 14.00de Tv'lerde şok haber olarak yayınlanmaya başladıktan sonra bütün kanallar neredeyse kilitlendi, yolda sokakta herkes bunu konuştu bütün gün ve hemen her bardan, arabadan Micheal Jackson şarkıları çalınmaya başladı... Amerika'da bulunduğum süre içerisinde Obama'nın seçiminden sonra yaşadığım en büyük ve en önemli ikinci olay oldu ve ben her anını yaşamaya kararlıyım...





Sağdaki şortlu amca ekibin başı ve ekibi adeta bir orkestra şefi gibi yönetiyor tabii arada o da alıyor sazı eline... ki bazı rivayetlere göre mektepli olan bu müzisyenlerimiz bu işi sadece hobi olarak yapıyorlar...



Naked Man... Times Square'in simgesi olmuş bu adam müzisyenlikten başka herşeyi yapıyor ve genelde fotoğraf çektirerek para kazanıyor....

Baba oğul... Metro durakta durdu ve ben onları farkettim oturduğum yerden son anda çekebildim ama yakalayabildim sanırım... yaptıkları müzik çok iç acıcı olmasa da yine de durum hoşuma gitmişti...

Union Square Metro İstasyonunda ki "Bob Marley" sürekli Marley'in şarkılarını söylüyor ve sesi de gerçekten saçları kadar benziyor...


Tabii ki Moving Brothers... Daha önce onlar hakkında bir post yazmıştım ki tekrarlamaya gerek yok ben dahil ne de çok sevenlerinin olduğunu...




Monday, June 22, 2009

BBQ Party

Cüzdan Gitti....
Bu postu yazalı baya olmuştu aslında ama bir türlü ekleyemedim çünkü geçen hafta bütün hafta çalıştım ve de arkadaşım G. ve onun komşuları ile yaptığımız muhteşem barbekü partisi güme gitti ki geçtiğimiz hafta Cuma bir de üstüne cüzdanımı kaybettim.... :((
Taksi de düşürmüş olma ihtimalim çok yüksek yada bilmiyorum işte gitti para mara yoktu ama kimliklerim ve kartlarım gitti neyse daha fazla konuşmak istemiyorum bu konu hakkında....

G.'nin bahçesinde küçük bir akşam yemeği niyetiyle başlayan mangal keyfi 8 şişe şarap ve 5 sarhoşla son buldu...

Mangal'da ananas... ilk defa gördüm baya da güzel oldu aslına şarapla ama yine de sulu sulu tercih ederim...

Tuesday, June 16, 2009

New York Street Style

Diye bir şey yoooookkkkk!!!!!
Şu blogu açalı daha bir sene olmadı, şu blog işlerine gireli daha kısa bir süre oldu ama baya mesai harcadığım söylenebilir... Bütün dünyadan,hemen herşeyle ilgili hemen her blogu keşfetmeye ve düzenli takip etmeye başladım ki tabii ki en çok moda bloglarında vakit harcar oldum... Kendini çeken, sokakları çeken, onu çeken bunu çeken... herşey güzel de NY Style olayını gördükçe fotoğrafları daha hızlı geçiyorum... Ki ben idda ediyorum ki böyle bir style yok.... görüntü bolluğundan başka...




NY, Ny diye fotoğraflar çekip çekip koyuyorlar... birincisi herkes bu kadar şık değil sokaklarda ikincisi herkes bu kadar salaş yada modanın birinci el takipcisi değil... Herçeşit insan olunca sokaklarda, herçeşit ruh hali oluyor, herçeşit ruh hali olunca da herçeşit kıyafet oluyor ki dünya modasını da bu ruh hastası insanların ruh halleri belirliyor... Diyeceğim o dur ki şehir yada sokak modası yada en yüksek kalite moda yada beyaz yakalı, mavi yakalı modası herkese göre değişiyor ve herkes özgürlüğünün ve rahatlığının tadını çıkarıyor... kimsenin dik bakışları altında kalmadan istediğini deniyor deniyor giyiniyor işte ne bu muamele canım NewYorker olma durumları herkesin yapay moda tavırları, bilende bilmeyende aaaaaaaa.... ve gelin görün ki sadece Manhattan'de kalıveriyor bu kavga...
Çıkıverince Queens'e, Bronx'a kalmıyor valla moda falan, hispanikler hintliler, asyalısı, avrupalısı bi bakmışsın ne giydikleri, nasıl giyindikleri, saçları başları nerden gelmiş belli değil... Uptown, Soho arası gezen bloggerlarımız da kendilerine "NY STYLE" yaratıveriyorlar ama suçlamamak lazım bütün dünya öyle görüyor ama NY demek Soho, Tribeca, Uptown değil ki canım... Nişantaşı'na bakıp İstanbul Style denir mi... sizde giyinin çıkın işte birşeyler bak
nasıl NY style oluvericek biranda ortalık...

Thursday, June 11, 2009

Brothers Moving on Union Square

I Love U Guys...







Bundan yaklaşık 4 ay önce film academisi dönüşü -yani yaklaşık akşam 9 civarına denk gelirdi ki inanılmaz yorgun olurdum- metro da ilk defa karşıma çıktılar... Etraflarında ki kalabalığımı izleyeyim, adamları mı izleyeyim bilemedim ama nerdeyse yarım saat yerimden kımıldamadan onları izledim ki fotoğraf çekmek aklıma bile gelmedi bide üstüne yanımdakilerle dans ettim... İki gece önce yine bir Union Square dönüşü ama bu sefer alışveriş dönüşüne tekabül eden bir geç saatte daha ve açık havada meydanda karşıma çıktılar...
İnanılmaz bir enerjileri var ki bu da onları izleyenlere ve daha sonra da sattıkları demolara ve topladıkları paralara yansıyor ama valla bu heran sesi kısılcak gibi tepine tepine şarkı söyleyen, "gerçek" kardeşleri bir de gidip Brooklyn'de çıktıkları barda izlemek istiyorum... Kendileri Danimarkalı olup, gezginlik yapmaktadırlar aynı zamanda...
Hava yağmurlu ve benim makinamın şarjı bitmek üzere olduğu için çok iyi fotoğraflar çekemedim ki zaten videoları izlemeniz şiddetle tavsiye edilir...


P.S: umuyorum ki bu postum da onlara ulaşacaktır... ve umarım dönmeden bir kez daha grupla birlikte ayaklarımı yere vurma zevkine erişebilirim...

Yerel bir dergide onlar hakkında çıkmış başka bir makale:
http://beyondrace.com/articles/100-band-of-the-week/847-brothers-moving-on-up

Myspaceden bir video: http://vids.myspace.com/index.cfm?fuseaction=vids.individual&VideoID=46633150

Bu da onların "myspace" sayfaları, daha fazla şarkı, video ve fotoğraf için bir göz atın derim:
http://www.myspace.com/brothersmoving

Facebook ve Twitter'dan da kendi sayfalarına ulaşabilirsiniz...

P.S: I'm sorry for the translation with google translate but 'at least' u can use it for figure it out whats going on with me, my blog' post and with my great moments with u:)) thanks a lot guys and I'll see u again...

Şarkının devamı...


Wednesday, June 10, 2009

Metropolis Vintage....

Bu şehrin en sevdiğim yanı her an her yerde yeni bir şeyler keşfedebilmeniz ki hele de yolda yürürken bir anda şehrin en iyi vintage mağazasını bulduğunuzu anlarsanız işte o zaman I love NYC...






Şuurumu kaybettiğim bölüm... Ellerim titremeye,kalp atışlarım hızlanmaya başladı ve hemen hepsini denemeye çalıştıysam da yorgun düştüm bıraktım ve bir ayakkabı bile almadan çıktım... bir dahakine daha sakin bir alışveriş yapacağım ve bu ayakkabılara yenik
düşmeyeceğim....


white shift dress: $45
super 80's pink knit dress: $40

purple polka dotted pumps: $65

gold boots: $125
Sex and The City'nin bir bölümünde Carrie buna benzer golden bir çizme giymişti hatta onlarla 6-7 kat çıkıp sevgilisinin "gay" partisine gitmişti... Hatırlayanlar vardır belki şişe çevirmece oynamışlardı ve konuk oyuncu Alanis Morissette, Carrie'i bir güzel öpmüştü... Neyse işte bu çizmeyi ona benzetmiştim ama topuk boyunu beğenmedim ve sanki biraz da büyük geldi bıraktım... ama hala düşünüyorum bir altın rengi çizme giyip, şişe çevirmece oynamayı....

Veee bunlar da benim aldıklarım...
Alışveriş yaparken pantolon ve ayakkabı dışında aldığım hiçbir şeyi deneme alışkanlığım olmamasına rağmen, soyunma odasına tam tamına 17 elbiseyle girmişim... Ben bile inanamadım kendime ama tabii ki hepsini almaya ne para yeter, ne valiz yeter ama almak istediğim bir iki tanesini de alamadım...
Bazıları küçük geldi, bazıları Türkiye'de giyilemeyecek kadar transparan, bazıları ise eski dönem film setlerinden fırlamışcasına kostüm gibi durdular... ama gelmeden bir iki elbise daha beni bekler oradan ki ayakkabı alamamış olmak yeterince garip bir durum benim için...


Şifon Elbise $35
Aynı kumaş ve desenden kemeri de var ama fotoğrafını çekerken unutmuşum takmayı... Fotolarda elbise biraz büyük gibi görünüyor ki kemeriymiş meğer bütün numarası elbisenin... Ve de eminim ki annem bu elbiseyi gördükten sonra ya bende de vardı bundan diyecek yada ne var ki bunu dikmekte diyecek... Bende çıldıracağım yine:))


Sığır derisi Alman yapımı doktor çantası $45...
Çantanın üzerinde hala tozları duruyor ve bu çantayı gördükten sonra bütün elbiseleri bıraktım çünkü üzerinde ki kilit, altında yazan altın rengi yazılar ve yeşil, deri iç astarına bayıldım... Açması biraz zor olduğu için tutmak zorunda kaldım kapaklarını ama kullanması umarım o kadar zor olmaz...

Şapka $10 bir benzerini aldıktan sonra H&M'de gördüm ama benimkinin kumaşı daha güzel...

Address: 43 3rd Ave. NYC, NY 10003
(Union Square'den Downtown'a doğru yürüyebilirsiniz yada sarı hattı kullanıp 8th St. NYU istasyonundan Uptown'a doğru da yürüdüğünüzde mutlaka dikkatinizi çekecektir...)


Dükkan hakkında yapılan yorumları ve tam adres ile haritasını görmek isterseniz :
http://www.yelp.com/biz/metropolis-apparel-new-york

NY Manhattan Vintage Show WebAddress: http://www.manhattanvintage.com/
ben bir kaç showu kaçırdığımı üzülerek farketmiş olsam da en yakın show ekimde olacakmıs sanırım ve ben hala burada olacağım:)) en azından ona yetişirim şimdiden para biriktirsem iyi olacak, alacaklarım için değil... uçakta vereceğim fazla valiz paraları için...

Hatırlıyormusunuz??

Related Posts with Thumbnails