Tuesday, September 28, 2010

Haftasonu Şenliği...

Ben haftasonu yazısı yazacağım derken neredeyse yeni haftasonu geldi hala ha yazdım ha yazıyorum... Haftasonlarını beklerken yaşlanıyoruz farkında değiliz o da ayrı bir mevzuu... Neyse ben yazıyorum ıkındım, sıkındım fotolar yüklendi yazı gelecek derken karanlık ve yağmurlu başlayan haftasonumu, süper eğlenceli bir hale getiren Stildirektörü benim üzerime 5 yazı daha yazdı neredeyse:)) bu arada da ha güneş açtı ha şimşek çaktı diye beklerken bütün enerjisini bana yansıtan bu havaların sıkıntılarına karşılık tam karşısından hatta tam ters istikametten gelen bütün pozitif enerjisini bana yükleyen ve beni yalnız bırakmayan canım eda'cığıma çok teşekkür ederim :(( Fotoğrafların detaylarını Stildirektörü 'nün buradaki yazısından okuyabilirsiniz ki çoktan okudunuz biliyorum dolayısıyla fazla ayrıntıya gerek yok:)) Canlı canlı Yaşar, defalarca söylenen "kumralım" ve "kör bıçağım" üzerine bol Haribo'lu, Eda'nın muhteşem manzaralı misafir odası üzerine bol kuaför morali ve tabii ki Bağdat Caddesi turu öncesi bizi ağaçlara tırmandıran muhteşem narlar :))
Bu haftasonu yeni evime taşınıyorum detaylar gelecek sırayla ve de yavaş yavaş :))

Sunday, September 26, 2010

Serendipity

Bir kere daha anıları tazelemek istedim tesadüf neymiş görenlere gelsin belki de Seredipity....
Serendipity: Serendipity - A Fortunate Accident
Serendipity: to make discoveries, by accident and sagacity, of things not in quest of. ...
Serendipity. "finding something unexpected and useful. - while searching for something else entirely."
Definition of serendipity ... good fortune; luck!




Filmin en sevdiğim sahnesidir ki mucizeyle karışık kadere inanarak bir erkeğin buz üstünde kaderini beklemesidir...
http://www.imdb.com/title/tt0240890/

Bu filmi nasıl kaçırdığımı anlamadım hatta haberim bile yokmuş ona daha da çok şaşırdım...Çok büyük tesadüfle bir arkadaşım filmi izlememi söyledi ve izledikten sonra filmde geçen mekana gitmem salık verildi... Film güzel,romantik komedi ama eğer ki inanıyorsanız tesadüflere ve de kadere etkileyebilcek bir film...
Ve filmde geçen küçücük cafe "serendipity" ve muhteşem tatlıları ve de yemekleri... Ve duyduğuma göre ki hatta internet sitesinde de takip edildiği gibi her hafta bir ünlünün uğrak yeri olan cafe en azından bir kere de olsa görülmeye değer sanırım...





Dünyanın en pahalı tatlısını yapıyor olmak bile bu küçük cafeyi yeterince meşhur kılıyor...İçinde ne varmış diye sormadık ama altın varak hikayeleri falan duyduk ki günahları boynuna...NY'da turist rehberlerine girmek bile gerekmiyor bazen mekanların kulaktan kulağa efsaneye dönüşmesi için...bırak BİNDOLAR'lık tatlıyı...


Filmde içtikleri "frozen hot chocolate" menüye ismini vermiş... yakışıklı garsonumuz bana bunu önerse de arkadan gelen Zeki Alasya kılıklı garson amca bana fıstık ezmeli başka birşey yememi söyledi bende yedim... Meğer o adam nerdeyse 20 yıldır orda garsonluk yaparmış ki garsonluk ve insanları ikna etmekte ayrı bi yetenek deyip takdir ettim amcayı çünkü hem yakışıklı olan garsonun önerisinden vazgeçirdi beni, hem de iki katı para ödetti... O göbeği orda boşa büyütmemiş dedik ve tatlı krizine,kan şekeri patlamasına daha ne kadar şeker ve kan dengesiziği varsa hepsini yaşamaya koyulduk...










http://www.serendipity3.com/

Address: 225 East 60th Street, New York, NY...
Lexıngton Ave. gitmek daha kolay ve... Between 2nd and 3rd Avenues.,
212-838-3531

Thursday, September 23, 2010

Susmak En İyi Çözüm Şimdi...

Sonbahar geldi...Yıllar sonra ilk defa İstanbul'da Sonbahar...Keyfim de yerine geldi bu arada yeni ev arıyorum ve umuyorum ki en kısa zamanda taşınıyorum bu arada Ayşegül Ev Arıyor adlı yeni bir blog açabilirim ki baya bir macera olacak bu süreç.... Ve çok eğleneceğiz ama bu arada yazmak istediğim herşeyi bu fotoğraflar anlatacak en azından şimdilik... Çünkü susmak en iyi çözüm şimdi...
Fotoğrafların kime ait olduğunu bilmiyorum yıllar önce devinart'tan alıp arşivime yüklemiştim ve bana, mevsimlere, insanlara herşeye sonbahar gelirken dönüşümlü olarak bana eşlik ederler... Fotoğrafların sahibi oralarda biryerdeyse önünde eğiliyorum ve fotolarına binlerce anlam yüklemeye devam ederek burada kullandığım için affıa sığınıyorum...

Thursday, September 16, 2010

Kazanan Belli Olduuu

Arkadaşlar yorumları yayınlamıyorum sadece bir kişiyi belirledim ve buradan açıklıyorum...

twitter'dan yazmistin ancak bir de burada paylasayim, "grup bikini" yorumunun sahibi "cenxanane" akşam görüşmeekk üzereee GAP listeni hazırla çok fena alışveriş yapıcaz seninle :))Bu arada tabii ki herkesi tüm FNO etkinliklerine bekliyoruz Nişantaşı, Bağdat Caddesi, İstinye Park heryerde hareket var, heryerde etkinlikler var umarım herkes oralarda olur ve tanışırız, kredi kartlarının dibine vururuz hehe :))
Görüşmek üzere...

Monday, September 13, 2010

FashionNightOut Aysegul in GAP


“16 Eylül Gecesi, Modanın En Büyük Alışveriş Partisi” sloganıyla yola çıkan Fashion’s Night Out İstanbul’a, Bağdat Caddesi, İstinyePark ve Nişantaşı mağazalarıyla katılan GAP, geceye özel sürprizlerini, indirim ve promosyonlarını ziyaretçileri ile buluşturacak. Geceye tıpkı dünyadaki örneklerinde olduğu gibi tasarımcılar, ünlüler, modeller, moda editörleri, moda bloggerları ve sektörün önde gelenleri katılacak."
Buraya kadar artık herkes biliyor diye tahmin ediyorum bundan sonrası ise şöyle ki;
16 Eylül Perşembe Fashion Night Out gecesi saat 19:30-21:30 arası Nişantaşı City’s Gap mağazasında gerçekleşecek olan “En Sevdiğiniz Bloggerlar, Sizleri Gap ile Buluşturuyor” etkinliği ile GAP blogger ile followerları buluşturuyor....


Baldan tatlı bu fikir bir yerden tanıdık geldi mi??? Böylelikle beklenen an da gelmiş oldu veeee neyi bekliyorsun hala sorularının cevabını da şimdi şu anda veriyorumm"10Blogger 10Follower" başlıyoorrrr :))

Ama öncelikle FNO kapsamında GAP ile yapacağımız iş birliğini anlatalım;
FNO gecesinde 19:30-21:30 arası Nişantaşı City’s Gap mağazasında süper bloglardan, süper bloggerlardan gelen soruları doğru cevaplayanbir follower % 50 indirim çekini bizzat bloggerının elinden alacak, fotoğraflar çekilecek, yemekler yenilecek, kadehler havalarda uçacak...
Benimle birlikte -aslında ben onlarla birlikte olmak için ordayım-, “En Sevdiğiniz Bloggerlar, Sizleri Gap ile Buluşturuyor” etkinliğinde Alışveriş Cini, Koray Caner, Moda Sanattır, Moda Tutkusu, Serapla Moda ve Can Direkli 'de orada sizleri bekliyor olacak anlayacağınız voltran oluşturduk ve hep birlikte 16 Eylül akşamı City's GAP mağazasında sizleri bekliyor olacağız.
Gelelim cevaplanması gereken sorumuzaaaa;
15 Eylül Çarşamba gece yarısına (24:00) kadar aşağıdaki sorunun cevabını yorum olarak bekliyor olacağım arada "takip et" butonuna basmanızda yararınıza tabii -ki takipçinim diyebilelim ardından yorum sahiplerinin yorumları FNO sabahı toplu olarak onaylayacak ardından ufaakk bir kuralama ve oo piti piti yöntemiyle yorum sahiplerinden bir tanesini seçeceğim sonrada Perşembe gecesi ellerimizin arasında tutcacağımız %50'lik GAP alışveriş çekimizle GAP Mağazasının rafları arasında kendimizden geçeceğiz:))

Soru: Rock müzik severlerin, 19 Mart – 30 Nisan tarihleri arasında sosyal medya ağı MySpace üzerinden katıldıkları Gap “Born To Rock” Müzik Yarışması’nın birincisi kimdir?

Gün içerisinde twitter'dan ipuçları vereceğim takipte kalın ;)

Friday, September 10, 2010

Nike'tan Bayram Şekerleriiiii

pict. from alısverişcini
Nike'tan bayram cicileri geldi hemde kırmızı papuuççç niyetinee kırmızı kırmızı t-shirtlerr....Ben hemencecik yazamadım biraz geç kaldım amaaaa içime doğmuş ki Milli Basketbol Takımımız yarı finale çıktııııı:)) Dolayısıyla yarı finale yetişemedim ama final maçında (finali biz oynayacağız dedi dersiniz) millilerimizi desteklerken bu t-shirtleri giymek isteyenler elini çabuuukk tutsunnnn :)) pict. taken by koraycaner
2 kırmızı 2 beyaz “Türkiye Nike Basketball” yazan Dünya Basketbol Şampiyonası için özel tasarladığı t-shirtlerin kırmızıları Small, beyazları ise Medium beden. T-shirtler erkek t-shirtü ama boyfriend t-shirt değilmi bu sene moda olan zaten:))

Şimdi bu t-shirtleri üzerinize geçirip sahalarda "Türkler Uçuyoorrr Türklerrr Uçuuyoorrr" diye bağırmak için yapmanız gereken önce follow etmek, sonra kendi blogunuzda yazmak, sonra üç takla atıp ardından iki parande ve 6 saltoyla bu etabı bitimek DEĞİL!!!! Gönül ister herkese birer Nike Türkiye uçarak gelsin ama AlışverişCini'nden sonra belki başka bloglarda aynı sürprizi yapabilir belli olmaz gizlice ispiyonlayabilirim twitterdan haberiniz olsun:))

Sonuççç olarak tek yapmanız gereken bu yazının altına yorum bırakan ilk 4 kişiden biri olmanız. Kırmızıyı mı, beyazı mı istediğinizi yorumlarınızda da belirtin ki renk tercihiniz aynı zamanda beden tercihiniz de belirleyecektir bilesiniz... Herkese bol şans ve şeker tadında mutlu, güzel bayramlar!!!!

Ps: Bayram nedeniyle ailemin yanına Bursa'ya geldim ve fotoğraf makinemi İstanbul'da unutmuşum dolayısıyla kendi t-shirtlerinin fotoğraflarını kullanmama izin veren KorayCaner ve AlışverişCini'ne çok teşekkür ederim... Ayrıca Koray'ın postuda kosarak arkadan geliyor belki de ondan kaparsınız bir tane hihih...

BÜTÜN YORUMLARI YAYINLAMIYORUM SADECE KAZANAN İSİMLER NAKİ, ECE VE VİTRİNDEYİZ LÜTFEN ADRES VE İLETİŞİM BİLGİLERİNİ MAİL ATIN BAYRAM OLMASA DÜN GÖNDERECEKTİM AMA YARINA KALDI MAALESEF UMARIM GÜZEL GÜNLERDE KULLANIRSINIZ T-SHIRTLERİNİZİ....

Friday, September 3, 2010

Banana Republic Nişantaşı City's Mağazası

Banana Republic benim tarzım mı hayır!! Sevdim mi EEVEETTT :))
Demek ki neymiş önyargılı olmayacakmışsın hatta neymiş "don't judge the book by it's cover" ve itiraf ediyorum ki ben tam bir vitrin kadınıyım ki hemencecik notunu veriyorum markaların.... Ama son olarak neymiiişşş içeri gireceksin, bakacaksın sonra da hayran kalacaksın:)
Dün gerçekleşen Banana Republic Nişantaşı City's mağaza açılışına en yorgun, en mutsuz, en ofisten kaçmış öğlen arası bitmesin diye dua eden halimle girdim sonra neler mi oldu... Önce bir sürü gülen yüz, sonra bir sürü gülen kıyafet ve sonra da bir sürü pişmanlık şimdiye kadar kaçırdıklarım için...
Fotoğraflar ise tek kelimeyle mükemmel!!! Her reklam kampanyasında olduğu gibi (demek ki reklamlarını kaçırmıyormusum masallah) bu sezonda en popüler yerden street style tarafından vurmuşlar... Bu kadar samimi ve doğal olabilirdi bir çekim herhalde.... Bloggerlara ne kadar önem verdiğini gösteren Banana Republic ve ekibine bu çekim için gelen ilhamın street style bağımlısı bloggerlardan geldiğine neredeyse eminim diyebilirim... (favorim olan bu iki görsel arasına bu yazıyı yazmış olmam ise tamamen bir tesadüf:))))
faturayi icine koyduklari kucuk karton seyin arkasinda;
"size ozel"
sizin icin icin turkiye banana republic magazalarimizda;
-randevulu alisveris servisi
-adresinize ucretsiz paket servisi
-size ozel styling servisi
-hediye danismanligi servisi bulunmaktadir."

the gambit *eksisozluk
"modadan ziyade temel ihtiyaç olarak adlandırabileceğimiz tarz ürünler satan bir giyim markası. maalesef fiyatları yüksektir ama bunun sebebi armani exchance, prada vs.gibi "paralıymışım gibi görüneyim" furyasını sömürdüğü için değildir, sebebi; günümüzde naylonu polyesteri dururken atalarımızın tükettiği %90+ yün, %100 pamuk, hakiki deri, kauçuk gibi malzemelerden üretilmiş ürünler satmasıdır. en azından bu marka böyle başladı." "contravener" *eksisozluk"ideal giyim. cok sade, bayagi kaliteli."
"ah o fiyatlari olmasa bir de. yine de birazcik takiple 40 dolar civarina kotlarini, 35-40 civarina gomleklerini falan dusurebilirsiniz. bazen kombo indirimler, kombo kampanyalar falan yapiyorlar, bir de omurluk urunler satiyorlar (tarz ve kalite olarak). bir de magazalari acaip derli toplu, milyon cesit model, urun yok. her sey duzenlenmis, gruplanmis. az ve öz urun var
(more is less dusturu) alisveristen nefret etmeme ragmen
(kaos ve cok fazla secenek yuzunden) rahat bir yer olarak gordum magazalarini."
"muhalif sirin" *esksisozluk"su vahsi kapitalist olarak nitelendirilen, sirketlerce icine edilen dunyada; kosulsuz olarak sevebildigim uc firmadan biri, diger ikisi "mercedes" ve "apple". dizayni, ergonomiyi, kaliteyi biraraya getirebilen firmalar bunlar, biraz tuzludurlar ama bunu hakederler."
"tahil ambari konya ovasi"
*eksisozluk
Zaman darlığından dolayı kıyafetleri tek tek inceleyemesem de aşağıda gördüğünüz bu iki eser yaklaşan hemde ççook hızla yaklaşan doğum günüm için kimse almazsa kendime hediyem olacak buraya da yazdım görürsünüz.... bu arada zamansızlık vardı ama ayakkabı tabii ki denendi ve sanırım koşu ayakkabısı olarak tasarlamış sonra da vazgeçmişler bu kadar rahat olur valla abartmıyorum billa abartmıyorum :))
* Merve ve Didem'in nezdinde PRFit İletişim Danışmanlığı'na nazik davetleri için teşekkür etmeden bu yazı bitmez....

Hatırlıyormusunuz??

Related Posts with Thumbnails