Thursday, July 14, 2011

Tatil mi Huzur mu?? Bitse mi Başlasa mı??

iki yıldır ayaklarını kızgın kumlardan serin küvet fayansından başka bir yere değdiremeyen sıkıntılı ruh halim, kendi tuzundan başka tuzu derisinde hissedemeyen depresif halim sonunda mutlu sona ulaştııııııı......
Ankara'lı dostlar, balıkçı kayıgı ve kimsesiz koylar, biraz alkol biraz kahkaha fazla kahkaha hatta... Güvendiğin insanların yanında mı daha çok gülersin yoksa dost dediğin insanlar için gülmüşsün ağlamışsın zaten farketmez de konuşmasan bile iyi mi gelirsin hem kendine hem ona.... Kimselerin olmadığı sularda uzakta olmak, temizlenmek, dinlenmek ve dinlemek en iyi terapi değildir de nedir hele de kararan ayaklarınla beraber rengi kırmızıya dönen omuzlarının ne zaman soyulacağını düşünürken aslında bu durumu hiç de umursamamak dünyanın en güzel şeyi değildir de nedir ha.. Bu pozu vermek için çok bekledim ve hakeettimm.... :)) ayaklarımdan bile nefret ettim bu fotoğrafta ama onu bile umursamadım bayaaa tatil kafası Vol.1 :)
Ve dönüş tam bir hafta mutsuzluk ve tek bir kelime ben geçen yıl tatile gitmediğimde bu yıl döndükten sonraki halimden daha mutluydum.... Ama geçti tatil sonrası travma geçti düğmeye bastım çalışıyorum sıra bu ayın sonunda gelecek olan tatilde bakalım bu defa nerede ve kimlerle uleeenn hayatımın en hızlı geçen bir haftasıydı diye eve dönerken içim sıkılmaya başlayacak....

*fotoğraflar 6 blog postundan 5'inde olduğu gibi Instagram harikalarından geldi orada da bir takip durumu olabilir hatta bunların hepsi dk dk görüldüğünde canlı tepki verilebilir orda da aychulus adım twitterdan da bulabilirsiniz beni...

Son 3 son 3 son 3 son 3

Hadii artık tatile son 3 gün kaldı sayılı gün çabuk geçer derlerdi ama bu hafta geçmiyoooorrrr bitti pilim bitti, kafam çalışmıyor, elim kolum yerinden kalkmıyor hadi gel tatil gel deniz, gel kumlar, hindistan cevizi kokulu güneş yağları, ıslak havlular, soğuk rakılar, sıcak mezeler gelin hadi şu zavallı kızın kollarına kollarına koşun artık... deriiiin nefes aldım güne devam ediyorum... kaçtı heh 3 ha gayret :/

Wednesday, July 13, 2011

olsensanonymous

Olsen'larla olan ilişkim "Aşk ve Nefret" içerisinde çok tutkulu bir şekilde bir devam ederken artık pes ediyorum ve tam karşılığını bulamadım "Adore" sözcüğünün aslında olan tam karşılığını kendilerine fedaaaaa ediyorum.... Pes... ütüsüz gömleğine bakarken bile gözümü ekrandan alamıyorum...


Ve onlar çooook cool ve herkes onları izliyor çünkü onlaaar;

Çok sıkı vücudum var, çok plates yapıyorum, amanın kaslarım uzadıkça uzuyor, belim inceldikçe inceliyor, çok zayıfım ve üzerime yapışmayan, oramı buramı sarmayan şeyi asla giymem benzeri triplerinden uzak ne isterlerse onu giyiyorlar... Hal böyle olunca da bu durumlara alışık olmayan fanilerin beğenisini gani gani topluyor ve giydikleri şeyleri anında trend listelerinin en üst sırasına yerleştiriveriyorlar.... Bu parçalar ütüsüz, dev, beyaz bir gömlek olsa bile ....

Fotoğrafın orjinal boyutunu açmanızı tavsiye ederim... Kısa bir göz dalgalanması ve beyin sarsıntısı geçirdikten sonra muhteşem yüzüklerin içerisinde kendinizi cennette hissedeceksiniz...



Ve ben onları önce biz zavallı Türk kızlarına, ama aslında dünyanın herbir köşesinde "street fashion" tutukusuyla yaşayan insanlara, bir elimde 748464 tane yüzükle muhteşem görünüyorum demeyi öğrettikleri için.... ve bizim kızların "aman canım sende deli kızın çeyizi gibi takmışsın", "ayh bu kıza bayılıyorum takıyor takıyor doymuyor-ama kendine yakıştırıyor canım" sırıtışlı yapmacık gülüşlerine inat "takıcam uleeennn" nidaları atacak kadar kendimize güvenmemizi sağladıkları için daha çok seviyorum...
Eteğin güzelliğineeeeeeeeee sadece sessiz kalıyorum ama o eteği sokakta basitcecik bir sandaletle giyip, üzerine süper sade beyaz bir gömlekle tamamladığı için bu kızı daha çok seviyorum... Gözlüklerine de bayılmıştım gerçi ama aynısını Saba Tümer'de de görünce bi titreme geldi amanın yok almııımm ben, benim yuvarlaklarımı aslında daha çok seviyorum dedim ve bu sayfayı kapattım....
Veeeeeee sevmiyorum Anları.... ikizler ya bu kızlar, bayılıyorlar birbirlerine koala yavrusu gibi yapışmayı... Fotoğrafları çekilirken bir de korkup gözlerini kavun gibi açmıyorlar mı sanki ilk defa görüyor teleobjektif, sanki ilk defa görüyor birden fazla patlayan flaşı birarada... Dudak ve yanak çukurlaştırma metodlarına girmiyorum bile -ben onları kılık, kıyafetleriyle sevmeye devam ediyorum....

Friday, July 8, 2011

Vans Lansman Videosu

Orada olanlar zevkle izleyecek, kaçıranlar da dizlerine vura vura ahhh ben nasıl gidemedim diye hayıflanacak kihkhikh çook güzel eğlendik, çok güzel iş yaptık... İnsanların yüzlerindeki mutluluğu gördükçe ben daha çok mutlu oldum:) Bu video kendimi takdir ettiğim nadir anlardan biridir ve emeği geçen herkesin ellerine sağlık olsun :) Tabii oraya kadar gelip beni yalnız bırakmayan herkese de çook teşekkürler olsun herkese öpücükler dolsun:)
VİDEO İÇİN buradan buyurun



Friday, July 1, 2011

Vaannsss Geldi Vaaanns...

Vans Türkiye'ye ayak bastı... Geçen hafta lansmanını yaptık bir dolu şey yaşadık

Etkinliğin ilk sürprizi kenarda bir masada misafirlerin karikatürlerini yapan ..... ile Vans markasının sokak kültürüne göndermeler yaptık...
Tatile gitmeden önce, hatta tam anlamıyla uçağa binmeden önce bana sürpriz yapan canım Niceboy'um pozunu verdi ve
Vans aşkıyla Bodrum semalarına süzüldü :)
Veeeeee bisiklleettttt:) Cihangir WhiteMill Cafe'de gerçekleşen etkinlik aynı zamanda Lee'ye de ev sahipliği yaptı. Vans'in Türkiye'ye ilk ayak basışı olduğundan ilgi muhteşem ayakkabılardaydı ama Lee kış sezonu da ayrıca incelemeye değerdi bence... Beraberinde Lee'nin katlanır, açılır, kapanır bin türlü şekle giren bisikleti gün boyunca merdivenlerin başında misafirleri karşılayan ilk şey oldu. Bisiklet ona sahip olacak süper Lee sever bir blogger bekliyor bakalım kimin olacak :) Sabah Gazetesi moda ve alışveriş yazarı Tülin Kermen'in kartlarına bayılldıımmmm :) 10 renk yaptırmış özel tasarlamış ve klasik kart al hop cüzdana yapılamıyor. Rengarenk kartlardan renk seçiyorsunuz ve o kartı asla kaybetmiyorsunuz süper fikir :)

Vee son sürrrpprriiiizzzz :)) Dövme çekilişi... Dövme yaptıracağız dediğimde kimse inanmadı bana ama Oben Budak talihliyi belirledi sonra da gerçeeekk hem de en güzelinden bir dövme yaptırdık :)

Dövmeler yapılırken bu arada AfterParty başladı... Genç yetenek Emir Yargın ve Dj Onor Bombom şarap rehavetine kapılan herkesi geceyarısına kadar baaaayaa coşturdu süper eğlendik gerisini hatırlamıyorum fotoğrafta yok doğal olarak:) hayal edin valla yada bir daha ki etkinliğe siz de gelin beraber hatırlamayalım bazı yerleri :))
Bugün Wrangler için TünelHouse Cafe'de olacağız... Oradan oraya sürpriz yapa yapa beraber eğlenelim, vakit geçirelim bol bol yiyelim bol bol içelim arada da dedikodu yapalım diye sürekli toplanır olduk... Ben de orada olacağım bakalım bu defa kimler kimler neler yapacak beklerim efendim :)

Geçen Haftanın Ardından...

Peace&Love :)
Aslında iki hafta gecikmeli oldu ama ben festivalden festivale koşarken, çimenlerde yuvarlanmaktan yorulurken bayaaa bir gerilerde kaldım... Telefonumda, fotoğraf makinemde, orda burda o kadar güzel fotoğraflar ve anılar birikmeye başladı ki nerelerden nasıl paylaşayım bilemiyorum....
Bu kareler geçen hafta Mehmet Turgut'un düzenlediği 46Dergisinin süper butik festivalinin son çıldırmalarıydı ki ben zaten Bursa'dan koşarak gelip ayağımın tozuyla alana daldım ve Oben Budak'ın süper sahne performansı ile geceyi noktaladım...
Sonraaaa Cihangir'de Jush varmış meğer süper Ermeni mutfağı süper mezeleri varmış, bir garip huzurlarda güzel muhabbetlerde rakılar içiliyormuş. Burayı da keşfetmiş olduk...
şimdi ben tembel bir blog yazarı oldum ya bunun da en büyük nedenlerinden biri tabii ki twitter ve pek sevdiğim tumblr ile anında fotoğraf ve yorumların paylaşılabiliyor olması.. Benim gibi bir çok blog yazarının da twitter'dan sonra yazılarını seyrekleştirdiğini görmemek mümkün değil. Onun için ben elimden geldiğince yazayım ama ne olmuş ne bitmiş bir twitter'dan aychulus adresinden bir de http://www.tumblr.com/tumblelog/aychulus ile bütün fotoğraflara ulaşabilirsiniz. Hatta muhabbet ederiz başka konulardan da hoşbeş yaparız.... sosyal medya sosyal medya diye diye herkes bir hallerde biz de madem her nimetinden faydalanalım değil mi:)

Hatırlıyormusunuz??

Related Posts with Thumbnails