Ankara'lı dostlar, balıkçı kayıgı ve kimsesiz koylar, biraz alkol biraz kahkaha fazla kahkaha hatta... Güvendiğin insanların yanında mı daha çok gülersin yoksa dost dediğin insanlar için gülmüşsün ağlamışsın zaten farketmez de konuşmasan bile iyi mi gelirsin hem kendine hem ona.... Kimselerin olmadığı sularda uzakta olmak, temizlenmek, dinlenmek ve dinlemek en iyi terapi değildir de nedir hele de kararan ayaklarınla beraber rengi kırmızıya dönen omuzlarının ne zaman soyulacağını düşünürken aslında bu durumu hiç de umursamamak dünyanın en güzel şeyi değildir de nedir ha.. Bu pozu vermek için çok bekledim ve hakeettimm.... :)) ayaklarımdan bile nefret ettim bu fotoğrafta ama onu bile umursamadım bayaaa tatil kafası Vol.1 :)
Ve dönüş tam bir hafta mutsuzluk ve tek bir kelime ben geçen yıl tatile gitmediğimde bu yıl döndükten sonraki halimden daha mutluydum.... Ama geçti tatil sonrası travma geçti düğmeye bastım çalışıyorum sıra bu ayın sonunda gelecek olan tatilde bakalım bu defa nerede ve kimlerle uleeenn hayatımın en hızlı geçen bir haftasıydı diye eve dönerken içim sıkılmaya başlayacak....
*fotoğraflar 6 blog postundan 5'inde olduğu gibi Instagram harikalarından geldi orada da bir takip durumu olabilir hatta bunların hepsi dk dk görüldüğünde canlı tepki verilebilir orda da aychulus adım twitterdan da bulabilirsiniz beni...