Serendipity: Serendipity - A Fortunate Accident
Serendipity: to make discoveries, by accident and sagacity, of things not in quest of. ...
Serendipity. "finding something unexpected and useful. - while searching for something else entirely."
Definition of serendipity ... good fortune; luck!
Filmin en sevdiğim sahnesidir ki mucizeyle karışık kadere inanarak bir erkeğin buz üstünde kaderini beklemesidir...
http://www.imdb.com/title/tt0240890/
Bu filmi nasıl kaçırdığımı anlamadım hatta haberim bile yokmuş ona daha da çok şaşırdım...Çok büyük tesadüfle bir arkadaşım filmi izlememi söyledi ve izledikten sonra filmde geçen mekana gitmemsalık verildi...Film güzel,romantik komedi ama eğer ki inanıyorsanız tesadüflere ve de kadere etkileyebilcek bir film...
Ve filmde geçen küçücük cafe "serendipity" ve muhteşem tatlıları ve de yemekleri... Ve duyduğuma göre ki hatta internet sitesinde de takip edildiği gibi her hafta bir ünlünün uğrak yeri olan cafe en azından bir kere de olsa görülmeye değer sanırım...
Dünyanın en pahalı tatlısını yapıyor olmak bile bu küçük cafeyi yeterince meşhur kılıyor...İçinde ne varmış diye sormadık ama altın varak hikayeleri falan duyduk ki günahları boynuna...NY'da turist rehberlerine girmek bile gerekmiyor bazen mekanların kulaktan kulağa efsaneye dönüşmesi için...bırak BİNDOLAR'lık tatlıyı...
Filmde içtikleri "frozen hot chocolate" menüye ismini vermiş...yakışıklı garsonumuz bana bunu önerse de arkadan gelen Zeki Alasya kılıklı garson amca bana fıstık ezmeli başka birşey yememi söyledi bende yedim...Meğer o adam nerdeyse 20 yıldır orda garsonluk yaparmış ki garsonluk ve insanları ikna etmekte ayrı bi yetenek deyip takdir ettim amcayı çünkü hem yakışıklı olan garsonun önerisinden vazgeçirdi beni,hem de iki katı para ödetti...O göbeği orda boşa büyütmemiş dedik ve tatlı krizine,kan şekeri patlamasına daha ne kadar şeker ve kan dengesiziği varsa hepsini yaşamaya koyulduk...
http://www.serendipity3.com/
Address: 225 East 60th Street, New York, NY...
Lexıngton Ave. gitmek daha kolay ve... Between 2nd and 3rd Avenues.,
212-838-3531
Sunday, April 26, 2009
Pazar Havası 33 Derece
Güneşe hasret NY ahalisi iki gündür kemiklerini ısıtmakla meşgul...Güneşlenmek için bütün kış beklediler ve hakkettiler ama gönül isterdi ki gelmeseydi bu kadar çabuk kış,azcık hırka havası olsaydı NY'da ama bu şehrin karakteri böyle...iki ucu var ya iyi ya kötü,ya temiz ya pis,ya sesli ya sessiz,ya sıcak ya soğuk... Ve sıcak zamanı,ve rahatlık zamanı ve de çıplaklık zamanı sanırım şimdi...
UNION SQUARE
Seviyorum burayı haftasonları isminin hakkını verenmeydan,herçeşit insan her zaman sıcakta da soğukta da kendinizi iyi hissettiriyor... ki bugün daha da bir güzeldi...
SOHO
Soho'nun fotoğrafını çekemiyorum bir türlü...İnsanları tek tek çekmem lazım yada ortamı,havayı olduğu gibi nası taşımam lazım onu hiç bilmiyorum...Gerçekten NYC'de hissettiriyor burası insana kendisini... Hİç biryere benzemiyor ki diyeyim İstanbul'un Nişantaşı'sı,Bağdat Caddesi,Ankara'nın Tunalısı...Başka bir yer,bir garip bi yer...
SOHO'da Broadway Caddesinde her köşe başında bir mağaza,her mağazada ünlü marka...Bu markalar başka yerde yok mu heralde var ama bunların özelliği dünyaca ünlü bütün yıldızların buralardan alışveriş yapıyor olması...Sebep mi? Çünkü evleri orda...Bu isimlerin başında kimler mi geliyor...Susan Sarandon,Jeremy Irons,.Meryl Streep, Anne Hathaway,Kate Moss ve daha nice modeller.. Ve Heath Ledger'da Soho'da ki evinde ölü bulunmuştur...Vesselam vardır hikmeti bu köşe başı,bir çoğunun adını bile bilmediğimiz 10bin dolarlık ayakkabı satan markaların ve mağazaların...
UNION SQUARE
Seviyorum burayı haftasonları isminin hakkını verenmeydan,herçeşit insan her zaman sıcakta da soğukta da kendinizi iyi hissettiriyor... ki bugün daha da bir güzeldi...
SOHO
Soho'nun fotoğrafını çekemiyorum bir türlü...İnsanları tek tek çekmem lazım yada ortamı,havayı olduğu gibi nası taşımam lazım onu hiç bilmiyorum...Gerçekten NYC'de hissettiriyor burası insana kendisini... Hİç biryere benzemiyor ki diyeyim İstanbul'un Nişantaşı'sı,Bağdat Caddesi,Ankara'nın Tunalısı...Başka bir yer,bir garip bi yer...
SOHO'da Broadway Caddesinde her köşe başında bir mağaza,her mağazada ünlü marka...Bu markalar başka yerde yok mu heralde var ama bunların özelliği dünyaca ünlü bütün yıldızların buralardan alışveriş yapıyor olması...Sebep mi? Çünkü evleri orda...Bu isimlerin başında kimler mi geliyor...Susan Sarandon,Jeremy Irons,.Meryl Streep, Anne Hathaway,Kate Moss ve daha nice modeller.. Ve Heath Ledger'da Soho'da ki evinde ölü bulunmuştur...Vesselam vardır hikmeti bu köşe başı,bir çoğunun adını bile bilmediğimiz 10bin dolarlık ayakkabı satan markaların ve mağazaların...
Friday, April 24, 2009
Go Home Yankees...
İki hafta önce 15 dolara bulup aldığımız biletlerimizin zamanı geldi ve salı günü Yankees maçına gittik.. Bilet fiyatları 4 dolar ile 1000(bin)dolar arasında değişiyor... Bizim oturduğumuz yer en tepenin en önü gibi bir şeydi ama beyzbolda hangi açıyla oturduğunuz önemli(imiş), ne kadar uzakta olduğunuz değil(miş)... Haa ama önlerde olup topu yakalama ihtimalini düşünenler için ters açıdan ama önlerden de hemen aynı fiyata bilet bulunabilir(miş)... Maç başlayana kadar gayet sakindim hatta NewYork'a gelmişken beyzbol maçına gidilmeden dönülmez mantığında ve bir görev bilincindeydima a ma maç başladıktan sonra inanılmaz heyecanlanmaya başladım bende...Çünkü hemen her spor olayında, hemen her gösteride olduğu gibi bu işide adamlar eğlence için, show için yapıyorlar... Trübünde ki istisnasız herkes insanlarla vakit geçirmeye, bira içip yemek yemeye ve eğlenmeye geliyorlar... Bir süre sonra insan kendini hiç tanımadığı insanların tezahüratlarına tempo tutarken yada onlarla geyik yapıp, ıslık çalarken falan bulabiliyor... Amaç; eğlenmek ve sarhoş olmak...
Evet hiç bir fikrim yok(tu)... Hala uzman sayılmam ama en azından 9 turluk maçın sonunda az çok bir şeyler anlamaya başladım denilebilir... Ama hala ısrarcıyım ki sahadan olmadıkça, canlı kanlı olmadıkça, tvden izlencek dert değil...
Maça giderken bütün "hevesli" arkadaşlarım şapka, forma gibi aksesuarlar falan aldı ve özellikle de orjinallerini almayı tercih ettiler ki bu bir sükse kabul ediliyor yani illa şapkanın altından o parlak orıjinalliği belli eden etiketler falan görünecek... Bir sebeptendir ki ben hiçbirşey al(a)madım... Ne taklit ne gerçek almadım bir şekilde neden bilmiyorum... Arkamda oturan bir grup üniversiteli, bir süre sonra sarhoş oldu ki zaten sarhoştular geldiklerinde de...Veee kızın biri en orjinalinden olan hemde! giderken şapkasını unuttu nerde mi? Tam da benim arka koltuğumda... uppss!! :)) Maç sonunda 30Dolarlık süper Yankees Şapkası tabii ki hala aynı koltukta durmuyordu...
Saturday, April 18, 2009
HAAMburgeeerrrrr
Shake Shack
Hamburger... Ama öle bir hamburger ki hayatımda yediğim en güzel hamburger... Abartıyosam namerdim... Ki ben hayatımda iki hamburgeri aynı anda yememiş bir kişilik olarak yemin ederim üçüncüsü olsa yerim... Bu arada merak edenlere McDonalds'a 3 kere gitmedim geldiğimden beri sanırım.. .Öle McDonalds çılgınlığı falan yok NY'de... Diğer eyaletlerde öleymiş ama burada genelde ucuzcu kesimin hatta evsizlerin takıldığı dükkanlar olarak geçiyor hatta insanlar burgercılar yerine gerçek amerikan hamburgerini tercih ediyorlar kiii... çok haklılar...
Madison Square Parkın içinde büfeden hallice ve daha büyükçe, önünde sandalyeler olan bir yer... Bizde ki park içlerinde ki büfelere falan bile benzetebilirsiniz tabi mevsim kış ise ve önünde kuyruk yoksa amaaaaa....
Karşınıza çıkan şey bir adet "Klasik Amerikan Hamburgeri"... Biftek, peynir, domates, soğan, marul... Ama bir et bu kadar mı lezzetli olur kardeşim... HAMburgerin çeşitleri var çift bifteklisi, ayrı çeşit köftelisi falan bilmiyorm ben klasik yiyorum herseferinde ve etraftaki sincapların, kuşların ve parkın tadını çıkarıyorum...(yalan söyledim kuşlardan nefret ediyorum... balıkçı önlerinde ki kedilerden beterler utanmasa kucağına falan oturcak... sincaplara alışmaya başladım hatta NYC'nin kedileri olduklarını kabul ettim sonunda)
Eğer hava biraz güneşliyse en "AZ" yarım saat kuyrukta beklemek zorundasınız... Ama değiyor beklediğinize ki bu süre 1.5 saate kadar çıkabiliyor... sıranın çok hızlı ilerlemesine rağmen...
French Fries... Bizim patates kızartmasına burada French Fries diyorlar ama aslında Belçika'dan gelme birşeymiş... Fransızlar da sonunda bir şeyi çalmışlar çok sevindim... Neyse tadı aynı ama sanki daha yumuşak normal patates kızartmasından ve de şekli tırtıklı falan işte... genelde erimiş peynirle yiyorlar ki bu da iki kat kalori demek ama kimin umrunda... Obezite sebebi:French Fries ve orgazmik lezzeti. :)))
Veeee....Gelelim Shake Shack isminin nerden geldiğine ve neden bu kadar meşhur olduğuna ve hatta hamburger beklemenin ve hatta günün en eğlenceli kısmına oluşturan bu alete...Siparişinizi verdikten sonra buneüdüğü belirsiz aleti veriyorlar elinize...Üzerinde sipariş numarası yazıyor...Sipariş hazır olunca alet titremeye başlıyor ama telefon titremesinden daha beter...Titreyene kadar heyecanla bekliyorsunuz ve dediğim eğlence burda başlıyor çünkü arkadaşlardan hangisininin önce titreyeceğini bilemiyorsunuz...Siparişi kimin verdiği önemli değil:))Titremesi başlayan fırlıyor tekrar büfeye... Yani titremeniz sizin diğerlerinden dakikalarca önce şanslı olduğunuz anlamına geliyor ahhaah:)) Veee muhteşem hamburgeriniz sizi bekliyor...
P.S: Bu arada buranın Milk Shake'leri ve de Birası da çok meşhur...
Address: Madison Square Park, 23rd Street
Chealse New York, NY 10010
Mutlaka GözAtın: ShackShake
Hamburger... Ama öle bir hamburger ki hayatımda yediğim en güzel hamburger... Abartıyosam namerdim... Ki ben hayatımda iki hamburgeri aynı anda yememiş bir kişilik olarak yemin ederim üçüncüsü olsa yerim... Bu arada merak edenlere McDonalds'a 3 kere gitmedim geldiğimden beri sanırım.. .Öle McDonalds çılgınlığı falan yok NY'de... Diğer eyaletlerde öleymiş ama burada genelde ucuzcu kesimin hatta evsizlerin takıldığı dükkanlar olarak geçiyor hatta insanlar burgercılar yerine gerçek amerikan hamburgerini tercih ediyorlar kiii... çok haklılar...
Madison Square Parkın içinde büfeden hallice ve daha büyükçe, önünde sandalyeler olan bir yer... Bizde ki park içlerinde ki büfelere falan bile benzetebilirsiniz tabi mevsim kış ise ve önünde kuyruk yoksa amaaaaa....
Karşınıza çıkan şey bir adet "Klasik Amerikan Hamburgeri"... Biftek, peynir, domates, soğan, marul... Ama bir et bu kadar mı lezzetli olur kardeşim... HAMburgerin çeşitleri var çift bifteklisi, ayrı çeşit köftelisi falan bilmiyorm ben klasik yiyorum herseferinde ve etraftaki sincapların, kuşların ve parkın tadını çıkarıyorum...(yalan söyledim kuşlardan nefret ediyorum... balıkçı önlerinde ki kedilerden beterler utanmasa kucağına falan oturcak... sincaplara alışmaya başladım hatta NYC'nin kedileri olduklarını kabul ettim sonunda)
Eğer hava biraz güneşliyse en "AZ" yarım saat kuyrukta beklemek zorundasınız... Ama değiyor beklediğinize ki bu süre 1.5 saate kadar çıkabiliyor... sıranın çok hızlı ilerlemesine rağmen...
French Fries... Bizim patates kızartmasına burada French Fries diyorlar ama aslında Belçika'dan gelme birşeymiş... Fransızlar da sonunda bir şeyi çalmışlar çok sevindim... Neyse tadı aynı ama sanki daha yumuşak normal patates kızartmasından ve de şekli tırtıklı falan işte... genelde erimiş peynirle yiyorlar ki bu da iki kat kalori demek ama kimin umrunda... Obezite sebebi:French Fries ve orgazmik lezzeti. :)))
Veeee....Gelelim Shake Shack isminin nerden geldiğine ve neden bu kadar meşhur olduğuna ve hatta hamburger beklemenin ve hatta günün en eğlenceli kısmına oluşturan bu alete...Siparişinizi verdikten sonra buneüdüğü belirsiz aleti veriyorlar elinize...Üzerinde sipariş numarası yazıyor...Sipariş hazır olunca alet titremeye başlıyor ama telefon titremesinden daha beter...Titreyene kadar heyecanla bekliyorsunuz ve dediğim eğlence burda başlıyor çünkü arkadaşlardan hangisininin önce titreyeceğini bilemiyorsunuz...Siparişi kimin verdiği önemli değil:))Titremesi başlayan fırlıyor tekrar büfeye... Yani titremeniz sizin diğerlerinden dakikalarca önce şanslı olduğunuz anlamına geliyor ahhaah:)) Veee muhteşem hamburgeriniz sizi bekliyor...
P.S: Bu arada buranın Milk Shake'leri ve de Birası da çok meşhur...
Address: Madison Square Park, 23rd Street
Chealse New York, NY 10010
Mutlaka GözAtın: ShackShake
Labels:
best places in NY,
outside places,
restaurants
Subscribe to:
Posts (Atom)