ekşisözlükten "24th fret"in mekanı anlatımıyla ve hislerime tercüman oluşuyla da ben bu seferlik bu işten sıyırmış oluyorum....
(yazı 2004 yılında yazılmış olduğundan bazı spesifik şeyler şu anda farklıdır ona göre)
adres: 62 ave c, between 4th and 5th streets.
** haftanin 7 gunu acik. mekan olarak muhtesem olmasa da canli müzik konusunda rakibi koca new york'ta azdır.
** haftanin 7 gunu acik. mekan olarak muhtesem olmasa da canli müzik konusunda rakibi koca new york'ta azdır.
** canli müzik oldugu zamanlarda 5 dolar giris ücreti var. Kesinlikle değer.
** mekanin sahibi İlhan Ersahin. super bir herif, barin arkasinda on dolara satilan cd lerini seve seve imzalar sizin icin, ama mümkünse yanınızda permanent marker götürün, tükenmezle attigi imzalar pek bir seye benzemeyebiliyor.
** mekanin sahibi İlhan Ersahin. super bir herif, barin arkasinda on dolara satilan cd lerini seve seve imzalar sizin icin, ama mümkünse yanınızda permanent marker götürün, tükenmezle attigi imzalar pek bir seye benzemeyebiliyor.
** mekan biraz ufak, hele canlı müzigin yapıldıgı mekan 3 metrekare civarinda. alti kisilik bir brazilian jazz grubunun o alana sigdigina sahit oldum ben. sanirim nublu'yu nyc'deki diger barlardan farkli yapan da bu. sicak, samimi bir ortam. new york'a 2 haftaligina tatile gelmis birinin kolay kolay anlayamayacagi, burada yasayan turklerin ise içten içe özlemini duydugu bir sicaklik (daha once st. marx cafe vardi bu islevi goren ama kapandi maalesef).
** arkada son derece illegal olan bir smoking room var ki, bunun nasil bir nimet oldugunu barlarda sigaranin ve sigara icme odalarinin yasak oldugu new york'ta yasayanlar bilir.
** hala tatmin olmadiysaniz, ya da haftalik canli muzik takvimine goz atmak isterseniz: NUBLUblog ve NUBLU
** hala tatmin olmadiysaniz, ya da haftalik canli muzik takvimine goz atmak isterseniz: NUBLUblog ve NUBLU
- son olarak blog sahibesi de der ki; sahnenin hemen arkasında duvarda duran Orhan Gencebay'ın, Erşahin için özel olarak imzaladığı 45'liğini gördüğünde "şöööyle" bir selam durmayan bir Türk evladı yoktur ve eğer yanınızda gavurlar mavurlar varsa buna pek anlam veremezler ki bilemez kimse nasıl anlatsın şimdi kimdir ulan OrhanBaba... ve gecenin ilerleyen saatlerinde, alkolün de etkisiyle bir takım Orhan Baba şarkıları mırıldanarak çıkmayan görülmemiştir mekandan ki içeride Brezilya, Jazz falan çaladursun...>
No comments:
Post a Comment